Sunday, February 10, 2019

Sobe

Gercek oluyor,

kucukken hayal ettiklerimin kollarindayim

hayallerim genisliyor

noronlarimin yaydigi elektrik

bana circir boceklerinden bahsediyor.

kizilderili bir amerikali

ve caldigi ustu derili ve boyali drum'i

sanki circirboceklerini anlamami sagliyor

sanki ilk iletisim onlarla degilmis gibi.

yildiz olmak isterken gordugum beyaz boyali kabile kadinin yuzunde

halüsinojen ya da halüsinasyon degilken

yildizlardan yayilmak, ya da yildizdan sizmak oldugunu ogreniyorum

yildiz gibi

yildizla ilgili

yildizlara ait

yildizli.

bu sefer hissettigim titresimden korkmuyorum

uyurken gittigim yerlerden ve seni seviyorum dedigim insanlardan korkmuyorum

bi tankta uyaniyorum

su dolu bi tank

ici tuz dolu ve ben cirilciplak

daha once de geldim buraya ben diyorum

cildim yanmasin diye bedenimi temizliyorum

gozlerimi kapatiyorum

daha derin nefes aliyorum

tipi dreamer in dedigi gibi

yasamimi kolaylastirmak ve titremelerimden kurtulmak icin

elementlerin en saf hali bedenimde dolasiyor

sonra uyaniyorum

baska bi yerde

baska bi zamanda

kabilelerin arasinda

yeniden avlanmaya basliyorum

yeniden konusmaya basliyorum dilini hic bilmedigim hayvanlarla

agaclarla

gunese tapiyorum bu sefer

ruzgara tapiyorum

topraga tapiniyorum

hangi gunesin daha uzakta oldugunu

gozumuzu teker teker kapatarak anladigimiz zamanlardan bahsediyorum

kuslarin hareketlerini ciziyorum

sanki hep ordaymisim

ya da hic yokmusum gibi davraniyorum

out of body experience

yildizlardan doganlar

kargalar balinalar tilkiler

beyindeki sinir uclari nasil yuzumuzu sonra vucudumuzu sever

nasil yukseltir

nasil goturur sonra nasıl geri getirir

guzel bir annenin taslardan yaptigi yuzuk

deli bi cocuk

tam da gordugu gibi pagan bi kolye

evdeki butun nesneler ayni anda icime doldular

ve aylardir bekledigim bahar ayini geldi

yildizlarla ilgili, yildiz gibi, yildizlara ait olan

butun hucrelerim soyledi

butun gozeneklerim

butun sinir uclarim

we are the children of sun

icinde trombon da vardi

gokyuzu de.

tam hayal ettigim gibi kirmiziydi, beyazdi, sariydi,kahverengiydi,

arkasi maviydi yesildi

tipki 1989 bahar ayini

tam da onlar gibi dans edermisim gibi

ilk parca, intro, giris

ilk siir, ilk soz, ilk su.

Mea culpa. mea culpa, mea maxima culpa.

Gercek oluyor oldugunu gordum (Though creates.)

hayal ettiklerim yakin (yuvarlak, hareketli ve sicak)

icimde ya da disarıda

beyaz fillerin oldugu yerlerde,

dans ediyorum

hemde hic alisik olmadigim sekillerde

rituelmis demek ki hep yaparmisiz

ne zaman unutmusuz daha cok nefes almayi

ne zaman unutmusuz titresmeyi,

ne zaman unutmusuz alfayi ve deltayi

obe

sobe



h.

28 Ağustos 2014, 22:51

No comments:

Post a Comment