Sunday, February 10, 2019

Geçti ki kalsın kış

Kabuklarımı kaldırdım, kendimi karşıladım
Kendimle tanıştım, gülüşüm ayna
Az geleni çok, çok geleni aza dönüştürdüm
Yağmurların sevgiye yağdığını
Islattıkça renginin değiştiğini gördüm.
Nefesim bahçelerim ve güneşlerim başka kıyılardayken
Ben yine de denizin altında
Donmuş gölün ortasında şarkılarımı söyledim
Başka adalardan ve başka yıldızlardan geldi
Her biri başka bir gerçeklikte güzel
Her kıyıda bıraktığım başka bir an var
Beni daha çıplak, daha yalnız ve daha güzel kılar.
Kendi eksenimde dönüyorum
Aramayı unutuyorum ki bulayım
Dokunduğum karlar kış, yendiğim balıklar donmuş,
Eriyen karlar yüzeylerimi doldurmuş.
Sen gelesin ki gideyim
Sen yok ol ki aradığımı unuttuğumu hatırlayayım ey gök
Yıldızları gömün ki lavlar beni kendime hatırlatsın
Yüzyıllar boyu.
Hava ve sudan konuşayım demirden yapılmış gemilerle.
İçimde bir kuyu, derin, dip, dünyanın döndüğüne emin.
Geçiceğini bildiğin bir şarkı söyle
Sesin çıkmasa da, nefes alamasan da söyle
Kimse duymasa da var eyle.
Ve ben başka bir çekim alanında duyamazken de hissettiğim kuşlara, başka evler olduğunu hatırlatıyorum. Deniz altında da yaşam var, daha henüz yapıcak çok sey var.
Ben kendimden çok korkuyorum, korkularımdan korkmuyorum artık, korktuklarımla ve koltuklarımda resimler çizerken,
Donmuş bir gölün ortasında hayallerimi sayıklıyorum.
Lavlar beni kendime hatırlatsın yüzyıllar boyu,
Ben eriyen kışın altında okyanuslarca nefes olmayı diliyorum.
Uçan kuş ve giden bir tren, gelen bir yıldız ve parlak bir düş.

9.2.19 deniz /heybeliada

No comments:

Post a Comment